1. kültür merkezinin bahçesi, miting alanı, durak, meydan, kırmızı ışıklar, karakol önleri, havalimanı... sonraki neresi ? metro, vapur, avm, okul bahçesi... ?

    ölümümün hep ya kanserden ya kazadan olacağına inanırdım. artık resmen canlı bomba saldırısında öleceğime eminim. ya da çok sevdiğim birini canlı bomba saldırısında kaybedeceğime de emin oldum. (hic tanisamasam da sevgilimin oda arkadasi suruç'ta katledildi. bir konferansta ayak ustu tanistirildigim, merhabalastigim sebnem yurtman 10ekim'de ankaradaki emek baris demokrasi mitinginde katledildi. ben veya en sevdiklerim ne zaman peki?) o kadar çok ki! her ay! her yerdeler! hiç bitmeyecek hiç.

    edit: ne kadar kolay söylüyorlar sayıyı. 28 can ne demek ulan. senin çocugun mu, ailen mi sanki. sen mi bir ömür o toprakla yaşamaya çalışacaksın. 28 derken gram yanmıyor canları. gerçi 101'i, 37'yi, 33'ü gördük değil mi, bu sayı iyi bile!
  2. bir ışid, bir pkk. adeta sidik yaristiriyorlar ülkenin her noktasinda. sanki mahallenin hali sahasi oldu koskoca ülke. bir alt sokagin cocuklari, bir ust sokagin cocuklari geliyor bizim canlarimizi alip alip gidiyorlar. sonra yine geliyorlar. ve yine geliyorlar. sen mi daha cok öldürürsün ben mi yarisi yapiyorlar resmen. ve bu vahsi yarisa, hirslara, bombalara asla dur demeyen, diyebilecek gücü olmayan anca kınayıp, sayı aciklayip, yasak getirip gündemi degistirmeye calisan tuvalet cukuru devlet var! koltuklarinizdan, takim elbiselerinizden, adinizin önündeki tüm ünvanlarinizdan, silahlarinizdan, hepinizden igreniyorum, nefret ediyorum.